9 Mayıs 2010 Pazar

Formula 1 2010 İspanya Grand Prix'si Analiz

Ne sezon ama!!! Bir yarış öncesinde şampiyona 2.si olan Rosberg'in puan alamadığı ilk yarışta 5. sıraya düşmesi, Webber'in ilk galibiyetini alıp şampiyonada 8.likten 4.lüğe çıkması, Mercedes'te işlerin tersine dönmesi, Vettel'in "yine" sorun yaşayıp 2.likten olması, Hamilton'ın son 2 turda lastik sorunu yaşayıp yarış dışı kalması ve daha sayamadığım niceleri...

İspanya Grand Prix'si, her ne kadar "çekişmeli" gözükmese de sezonun ilerleyen bölümlerinde bizi nasıl büyük bir heyecanın beklediğini gösteriyor. Webber, F1'e ısınmış gibi gözüktü ve Vettel'i açık bir şekilde mağlup etti. Yarıştan sonra Vettel bile "Webber bugün başka bir dünyadaydı" diyerek Webber'in bugünkü performansını en iyi şekilde açıkladı.

Aslında bugün beni özellikle şaşırtan, Hamilton'ın hızıydı. Vettel'e kafa tutup onu "sorun yaşamadan önce" pitlerde geçmesi, ne kadar yarışı bitiremese de, büyük bir başarıydı. Ayrıca, Vettel'in Hamilton'ı sıralamalarda 0.7 sn gibi büyük bir farkla geride bıraktığı göz önünde bulundurulacak olursa, Hamilton'ın performansının takdire şayan olduğu su götürmez bir gerçek.

Button'dan da biraz bahsedecek olursak, bugün Schumacher'in gerisine düşerek yarıştaki tek ve bitirici hatayı yaptı. Schumacher'in harika savunmasıyla birlikte daha fazla bastıramadı ve 5.liğe razı olmak zorunda kaldı.

Gelelim Ferrari'ye. Alonso yine alışılmış performansını ortaya koydu, elinden gelenin en iyisini yaptı, 4. olması beklenen araçla fırsatları iyi değerlendirerek, yarıştan kopmayarak 2.liği aldı ve hem kendi evinde podyuma çıktı, hem de kendine ve takımına çok değerli puanlar kazandırdı.

Massa aslında hayal kırıklığı yarattı diyebilirim. Tabii kırık ön kanatla yarışmasının ona ne kadar zorluk çıkardığını bilemiyorum ama genel hatlarıyla bakıldığında araç içinde kendini Alonso kadar iyi hissetmediği anlaşılıyor. Umarım kendini kısa sürede toparlar ve Ferrari'den çifte podyumlarla birlikte galibiyetler görürüz.

Son olarak kim ne derse desin benim için hala Formula 1'in kralı olan Michael Schumacher'in performansından bahsetmek istiyorum. Mercedes'in yaptığı güncellemeler özellikle Schumacher adına oldukça işe yaramış gibi görünüyor. Kendisinden daha hızlı olan Mclaren ve Ferrari araçlarını geçmesi de bunu kanıtlıyor. Kral yavaş da olsa geri dönüyor, o hızından hiçbir zaman bir şey kaybetmedi ve kaybetmeyecek.

Puan Durumu:
Pilotlar Şampiyonası
1. Button 70 puan
2. Alonso 67 puan
3. Vettel 60 puan

Markalar Şampiyonası
1. Mclaren Mercedes 119 puan
2. Ferrari 116 puan
3. Red Bull Renault 113 puan

Daha heyecanlı, bol ataklı, Formula 1 dolu, hız dolu, tutku dolu yarışlar diliyor ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bir sonraki yarış değerlendirmesinde görüşmek dileğiyle, kendinize çok iyi bakın.

4 Mayıs 2010 Salı

Formula 1

Çağlar blog açıp da ne yazarak başlayacaktı ki zaten. İçindeki Formula 1 tutkusunu anlatacak doğal olarak. 2003 yılında başladı benim için bu tutku ve şu an ilk başladığı kadar olmasa da hiç bitmeyecek şekilde devam etmekte.

Her neyse, bu hayranlığımı öğrendiğinizde aklınıza acaba hangi takımı tutuyor sorusu gelebilir, hemen söylüyorum: Scuderia Ferrari. Renkleriyle, tarihiyle, yıllardır bitmeyen çalışma disipliniyle asalet abidesi olarak gördüğüm bir takım. Takım olmanın önemini kavramış ve hemen hemen her yarışta bunu gösteren bir aile gibi sanki.

Aslında bilenlerin aklına hemen Schumacher döneminde uygulanan takım emirleri gelebilir. Tabii ki, bu ve bunun gibi akla gelebilecek şeyler Ferrari'nin tarihini bulandırsa da, 63 yıllık köklü geçmişini yıkacak kadar güçlü değillerdir. Ayrıca, takım 2006'dan sonra, geçmişinden ders almışcasına takım emirleri olmadan Pilotlar Şampiyonluğu ve Markalar Şampiyonluğu alabilme başarısı göstermiştir.

Blog hayatımın ilk yazısına özel olarak, kendi Formula 1 sevgimden biraz söz etmek istedim. Ama bundan sonraki yazılarımda yarışların analizleri ile Formula 1 ve diğer motorsporlarında yaşanan gelişmeleri ele almayı planlıyorum.

Görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın...